Genel olarak hormonel durumlardan etkilendiği bilinen miyomlar, menopoz sonrası dönemde küçülme eğiliminde olmakla beraber, menopoz sonrası büyüyen miyomların habis (kötü huylu) dönüşüm açısından takibe alınması gerekebiliyor. Neyin sebep olduğu bilinmemekle birlikte miyomların 1000’de 1 ‘inde habisleşme (kanserleşme) olasılığı bulunabiliyor.
Belirtiler
Bunun yanı sıra, kimi miyomlar kitle etkisiyle mesane üzerinde baskı yaparak mesanenin genişlemesini engeller ve hastanın sık tuvalete çıkmasına neden olabilir. Yine aynı şekilde yaptığı baskı sonucunda makata baskı sürekli bir tuvalet ihtiyacı varmış hissine yol açabilir.
Miyomlardaki en büyük sorunlardan biri de rahmin içindeki kitle gibi davranışlar sergileyerek gebeliğe engel olmalarıdır. Özellikle rahmin iç yüzeyine yakın olan miyomlar, sperm ve yumurtanın birleşiminden oluşan zigotun tutunacağı uygun alanı bozabilirler.
Bunların yanı sıra, periyodik sağlık kontrollerinin atlanması sebebiyle farkında olunmayan bir takım miyomların büyümesi nedeniyle karnın alt bölümünde ele gelen bir kitle de miyom belirtisi olabilmektedir.
Eğer kitle büyükse veya rahim dokusu tam olarak seçilemiyorsa herhangi bir karışıklığa yol açmaması adına MR çekilebiliyor. MR görüntüleme yöntemiyle yumuşak dokularda detaylı bilgi alınabiliyor.
Tedavi Yöntemleri
Bunun dışında tespit edilen miyomlar bir takım belirtilere yol açıyorsa bir takım tedaviler uygulanabilmektedir. Tedavi, genel olarak, cerrahi yöntemlerle uygulanmaktadır. Ameliyat kararı hastanın yaşı, şikayetleri, miyom sayısı ve yerleşimi ile hastanın çocuk sahibi olup olmadığına göre verilir ve ameliyatın kapsamı belirlenir.
Miyom ameliyatları iki şekilde yapılabilir birinci seçenek miyomun çıkarılması şeklinde yapılır. Hastanın çocuğu yoksa ve gelecek dönemlerde çocuk sahibi olmayı düşünüyorsa, başka bir miyom çıkana kadarki sürede çocuk sahibi olabilmesi adına rahim fonksiyonun devam etmesi için miyomun çıkarılması işlemi uygulanmaktadır.
İkinci seçenek ise rahimin tümüyle çıkarılması şeklinde gerçekleştirilir. Miyomlar rahim tarafından çok sık üretilen tümörler olduğu için eğer hastanın çocuğu varsa ve başka çocuk doğurması söz konusu değilse 40’lı yaşlardan sonra rahmin tekrar miyom üretmemesi adına alınması tavsiye edilebilir.
Bu ameliyatlar birkaç farklı yöntemle uygulanabiliyor:
Histeroskopi
Bu yöntem de, ağrıya yol açan ve sık ya da şiddetli kanamaya neden olan küçük miyomlar vajinal yoldan girilerek alınıyor. Rahmin altında veya iç tabakasında yer alan miyomlar özel bir görüntüleme sistemi ile çıkartılabiliyor.
Kapalı Ameliyatlar
Kapalı ameliyatlar ise laparoskopik veya robotik cerrahi yöntemleriyle yapılıyor. 4 – 5 cm den büyük miyomlar rahim yatağından çıkarılıyor ve varsa bölgedeki kanamalara müdahale edilerek, o bölgenin dikilmesiyle gerçekleştiriliyor.
Açık Cerrahi
Bu yöntem göbeğin üst kısmına kadar ilerlemiş çok büyük boydaki tümörlerin çıkarılmasını kapsıyor. Miyomların büyük olması sebebiyle laparoskopik veya robotik yöntemde çalışılacak alan bulunmadığından açık cerrahi yöntemiyle kesi yapılarak miyomlar temizleniyor.
Cerrahi tercih edilmeyen kimi uygun hastalarda ise ilaç tedavisine başvurulabiliyor. İlaç tedavileri her ne kadar miyomları ortadan kaldırmasa da, miyomun neden olduğu aşırı kanamaların azaltılması ve miyomun küçültülmesi gibi faydalar sağlayabiliyor.
Bunların yanı sıra, uygun olan kimi hastalarda, girişimsel radyolojik tekniklerle kasık damarından ilerletilen bir kateter ile, miyomu besleyen damarlar kapatılarak miyomun büyümesi engelleniyor ve hatta küçülmesi sağlanıyor.